Hakan AYTAŞ/KÖLN, 13 Ocak () - Almanya'da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği DİTİB bünyesinde görevli din görevlilerinin, Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ/PDY'ye yakın kişilerin isim listelerini Türk istihbaratına verdikleri tartışması yeniden alevlendi. Alman basınında çıkan haberlerde DİTİB'in “muhbir imamlar” konusunu kabullendiği ve “özür dilediği” şeklinde haberler yer aldı. DİTİB ise, Alman basınında yer alan haberleri yalanlayarak bir “kabul” ve “özür” durumunun söz konusu olmadığını bildirdi. DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamaların çarpıtıldığını ileri sürdü. “İthamları asla kabul etmedik” DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, 'ya şu açıklamayı yaptı: “İki gün önce akşamleyin mesai saatinin bitimine yakın bir zamanda Rheinische Post gazetesinden bir gazeteci arayarak Eyalet Hükümeti ile yapmış olduğumuz görüşmeleri değerlendirmemizi bizden istedi. Bu çok olumlu bir gelişme, Eyalet Hükümeti DİTİB'i davet etti ve bir güzel değerlendirme toplantısı yapıldı. DİTİB ile tekrar projeler yapmak istediklerini dile getirdiler. Ben de bunları ifade etmek için gazeteciye konuşalım dedim. Sonunda hiç konuyla alakası olmamasına rağmen imamlar konusunu gündeme getirdi. Ben de kendisine arka plan bilgisi olarak bu işleri DİTİB olarak takip ettiğimizi ama ortada herhangi bir özür dilenecek durumun olmadığını, imamlarımızın muhbirlik yaptığı ithamlarını asla kabul etmediğimizi, ortada bir kaza olduğunu, kazadan kastımızında bazı insanların bir talep yazısını yanlış yorumlamalarından dolayı yaptıkları bir hareket olduğunu anlatmaya çalıştık. Özür kelimesi asla ağzımızdan çıkmadı Tabii bu gazeteci en son sorduğu soruyu en öne almış ve kafasına göre, kendine göre, 'DİTİB özür diliyor' gibi asla ağzımızdan çıkmayan, çünkü ortada özür dilenecek bir suç yok. Dolayısıyla kurumlar arasında yapılan bir yazışma ve yanlış yorumdan hareket edilen bir durum söz konusu. Ortada özür dilenecek bilinçli bir suç yok. Neyin özrünü dileyeceğiz. Kendisini öbür gün sabahleyin aradım tabii, bu yaptığının düzgün olmadığını benim özür dilemediğimi belirttim, DİTİB sözcüsü ve genel sekreteri olarak. Bunu nereden çıkardığını ve bu konuyu bu şekilde tekrar neden gündeme getirdiğini söylemeye çalıştık. İşte basın hürriyetinden, fikir hürriyetinden bahsederek kendisi internet sayfasından bunu çıkartmayacağını söyledi. En azından dedik özür dileme kelimesini kabul etmiyorum onu çıkarın. Özür kelimesini çıkarttı onun yerine 'üzüntü duyuyor' kelimesini koydu. Ankara kelimesini çıkarttı, Diyanet İşleri Başkanlığı kelimesini koydu. DİTİB imamları kelimesini çıkartıp bir-iki DİTİB imamı şeklinde bazı değişikliklere gitti.” “Basın ahlakına uygun olmayan bir haber tarzı” Diğer basın kuruluşlarının da kendilere sormadan aynı haberi kullandıklarını anlatan Alboğa, sözlerini şöyle sürüdürdü: “İşin garibi bizimle hiç konuşmadan Almanya'nın Sesi Radyosu, Almanya Radyosu gibi büyük çapta dinleyici kitlesine ulaşan radyolar hiç bizimle konuşmadan bu gazetenin haberini kaynak kabul ederek aynı yanlışlıkları yaptılar. Almanya Radyosu'nu da aradım; onlara da anlattım, yanlış olduğunu özür dilemediğimizi, özür dilenecek bir şey olmadığını. En sonunda bir düzeltme yazdık ve bunu İnternet sayfamıza da koyduk. Muhatabımız olan Alman gazetecilere de gönderdik. Şimdi bakıyorum sayfalarında maalesef bu düzeltmelerimizi yayınlamamışlar. Gerekirse tekrardan onu da yayınlamalarını istirham edeceğim. Konuşma esnasında ağzınızdan üç-beş kişi hata yapmış olabilir, yanlış yorumlamış olabilir demenizi hemen kanıt olarak algılıyorlar. Üzgünüm bence basın ahlakına uygun olmayan bir haber tarzı.” Görüntü dökümü: -Bekir Alboğa ile röportaj -Detaylar