Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, sığınmacı krizinin insani değerler göz önüne alınmadan çözülemeyeceğini belirterek ''Avrupa'da sorulması gereken soru, bu problemi çözerken hangi değerleri düşünmeleri gerektiği olacaktır” diye konuştu.

Dünyanın önemli bağımsız düşünce kuruluşlarından Milken Institute İngiltere'nin başkenti Londra'da ''Avrupa'nın Geleceği'' konulu bir zirve düzenledi.

Zirve kapsamında düzenlenen ''Avrupa'da göç: siyaseti, güvenliği ve merhameti dengelemek'' konulu panelde konuşan Begümhan Doğan Faralyalı, dünyanın yüzleştiği sığınmacı krizinin sadece akıl ile çözülemeyeceğini; merhamet ve anlayışın da bu çözümün parçası olması gerektiğini söyledi.

Doğan Faralyalı, dünyanın zor bir süreçten geçtiğini ve bu sürecin bizlere kalıpların dışında düşünmeyi ve sorgulamayı gerektirdiğini dile getirdi.

Sığınmacılardan söz ederken hep sayılarla konuşulduğunu ancak onların bir insan olduğununun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Doğan Faralyalı, sığınmacıların kaderinin sadece birkaç ülkeye terk edilmemesi gerektiğini belirterek ''bu sorunu sadece aklımız veya sayılarla değil; yüreğimizle çözmeliyiz'' diye konuştu.

O sığınmacıların acılarını kalbimizde hissetmediğimiz sürece...

Doğan Faralyalı konuşmasına şöyle devam etti:

''Dünya giderek küçülüyor. Bu sorunu sayılarla veya aklımızla çözemeyiz. Yüreğimizi de koymalıyız. Aradığımız çözümün bir parçasının içinde merhametin ve anlayışın da yeri olmalı. O sığınmacıların acılarını kalbimizde hissetmediğimiz sürece gerçek bir çözüme ulaşılabileceğine inanmıyorum'. İnsanlık olarak aynı gemide yaşıyoruz. Şu an sığınmacı sorunu yaşıyoruz ama belki 10 yıl sonra iklim değişimi sebebi ile iklim göçmenleri sorunu yaşayacağız. Biz birlikte çözüm bulmayı öğrenmeliyiz.”

Değerlerin çok önemli bir unsur olmasına karşın bunlarla ilgili yeteri kadar konuşulmadığını dile getiren Doğan Faralyalı, bu değerleri hayatımızdaki gizli kahramanlar olarak gördüğünü söyledi. Türkiye'de halen 3 milyon Suriyeli sığınmacı olduğunu, bunlardan sadece 250 bin kadarının kamplarda yaşadığını geri kalanının ise Türk insanıyla birlikte yaşamını sürdürdüğünü hatırlatan Doğan Faralyalı, Türkiye'de bazı köylerde sığınmacıların nüfusunun o köyde yaşayan yerli halkın nüfusundan daha fazla olduğuna dikkat çekti.

Doğan Faralyalı, Türk halkının sığınmacılarla sağlık, eğitim gibi bir çok hizmeti paylaştıklarını, zaman zaman bazı sorun ve şikayetler olsa da hiçbir zaman bunların sığınmacılara karşı bir tepkiye dönüşmediğinin de altını çizdi.

Türk insani için yardım etmek önemli bir değer

Yapılan son bir araştırmada, Türk insanının en önem verdiği değerlerden birinin ihtiyaç sahiplerine yardım etmek olduğunu söyleyen Doğan Faralyalı sözlerine şöyle devam etti: ''İhtiyacı olana yardım etmek Türk insanı için çok önemli bir değer. Bu yüzden Türkiye'de sığınmacılarla ilgili bir tepki görmüyoruz. Ancak bu da sığınmacı sorununun sadece tek bir ülkeye bırakılacağı anlamına gelmiyor. Bu sürdürülebilir bir çözüm değil. Herkes bunun insani bir sorun olduğunu fark etmek zorunda''.

Begümhan Doğan Faralyalı "Ülkemle gurur duyuyorum. Krizin başından itibaren Türk Hükümeti açık kapı politikasi uyguladı ve bunu insani değerleri önde tutarak yaptı. Avrupa’yla ayrıştığımız nokta da tam burada. Sadece Türk Hükümeti devlet bütçesinden 15 milyar dolar yemek, sağlık, ev gibi ihtiyaçlara harcamış durumda olduğunu ve Türkiye'ye uluslararası desteğin ise minimal düzeyde olduğunu Avrupa’nın sözünü tutmadığını ifade etti.

Doğan Faralyalı konuşmasında, sığınmacı krizinde medyanın da önemine değinerek geçtiğimiz yıl muhabiri Nilüfer Demir'in 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi'nin cansız bedenini fotoğrafladığını hatırlatarak bu fotoğraftan sonra kamuoyunun göçmen ve sığınmacı sorununa yaklaşımının değiştiğini ifade etti.

Doğan Faralyalı konuşmasının sonunda, göçmen sorununda insan olarak sorumlulukları paylaştıklarını ve davranışlarımızı oluştururken değerlerin önemini fark ettiklerini dile getirerek ''sormamız gereken soru: Avrupa' sığınmacı krizi konusunda hangi değerlerle hareket ediyor?'' ifadelerini kullandı. Westminster'daki Park Plaza Hotel'de gerçekleşen zirvede, sığınmacı krizi, Brexit ve süre gelen finansal kriz gibi güncel konular masaya yatırıldı.

Moderatörlüğünü David Goodhart'ın yaptığı panele, Hand in Hand'in kurucusu Percy Barnevik, London Ekonomi Üniversitesi'nden Profesör Dominik Hangartner ve Milken Institute'den Paul Collier konuşmacı olarak katıldı.

Görüntü Dökümü:

- Begümhan Doğan Faralyalı konuşması

- Panelistler

- Detay