Ümit KOZAN/KİEV, (Ukrayna) () - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "ABD’nin Suriye politikasında bir değişiklik söz konusu mudur?” şeklindeki soru üzerine, CIA başkanının ifadesi ile ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ifadesinde bir tutarsızlık olduğunu söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: “CIA başkanının ifadesi ile Kerry’nin ifadesinde bir tutarsızlık var. Sonunda gerçi aynı kapıya çıkıyor. Geçen haftalarda da bu konu gündeme geldi daha sonra Kerry’nin ofisinden bunun yalandığını gördük. Bizim de bu arada yapmış olduğumuz anlaşmalara baktığımız zaman eğit-donatla birlikte rejime yönelik bazı tespitler var. Öyle zannediyorum ki liderler seviyesinde yapacağımız görüşmelerle bu ifadelerin en doğru olanını o zaman daha iyi anlamış olacağız. Çünkü Esed’in başında olduğu bir Suriye’nin artık huzura, refaha ermesi kesinlikle mümkün değildir. Ve Amerikan yönetiminin de kurumlarının da böyle bir katilin arkasında yer alacağına ihtimal vermiyorum.” CUMHURBAŞKANI Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Sarayında gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin (YDSK) dördüncü toplantısına başkanlık etti. Erdoğan ve Poroşenko, yaklaşık 3,5 saat süren görüşmeler sonrasında Türkiye-Ukrayna YDSK dördüncü toplantısı sonuçlarına ilişkin ortak açıklamayı imzalayarak, ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin 3 saati aştığına dikkati çekerek, 2011 yılında başlatılan YDSK toplantılarının bugün dördüncüsünü gerçekleştirdiklerini söyledi. İki lider görüşürken ilgili bakanların da kendi aralarında görüşmelerde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye dostu ve komşusu Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkisini daha da ilerletmeye hazırdır. Stratejik ortaklık demek; iki ülkenin kritik durumlarda aynı konularda paylaşım yapabilmesi demek. Biz, bu ortaklığın gereği neyse onu yapmanın gayreti içindeyiz ve bugün burada onun için varız" diye konuştu. Türkiye'nin, Kırım dahil Ukrayna'nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne olan desteğini her platformda ifade ettiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ukrayna’nın, Avrupa kurumlarıyla ilişkilerini geliştirme hedefini meşru kabul ediyor ve bunu destekliyoruz. Ukrayna ile kriz kelimesinin bir arada anılması bizleri üzmektedir. En büyük arzumuz bu zor zamanların bir an önce aşılması, yeniden ülkenin her karışında barış ve huzurun gerçekleşmesidir. Mevcut sorunlara, uluslararası hukuk ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü temelinde diplomatik yollardan çözüm bulunmasını diliyoruz. Bu bağlamda 12 Şubat’ta Minsk’te varılan mutabakatı destekliyor, imzalanan önlemler paketinin bir an önce ve bütüncül bir şekilde uygulanmasını temenni ediyoruz. Açılan bu fırsat penceresi sonuna kadar aralanmalıdır." Erdoğan, açıklamalarında Kırım Tatar Türkleri'nin durumlarını da dile getirerek, "Ukrayna yönetiminin kriz sürecinde ülkelerine olan sadakatlerini ortaya koyan Kırım Tatar Türkleri başta olmak üzere tüm etnik ve dini grupların haklarını tanıyan ve koruyan tavrının devam etmesini diliyoruz. Bu vesileyle bu konuda değerli dostuma teşekkürlerimi sunmayı da bir borç bilirim" dedi. Poroşenko'ya, Kırım Tatar Türkleri'nin lideri konumunda olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov'a gösterdiği ilgiden dolayı da ayrıca teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu Kırım'da tüm zorluklara, baskılara rağmen duruşlarından taviz vermeyen Kırım Tatar Türkleri'nin durumlarını yakından izliyoruz" dedi. Erdoğan, Kırım Tatar Türkleri'nin sorunlarını hem uluslararası platformlarda hem de ikili temaslarda gündeme getirmeye devam edeceklerini bildirdi. Poroşenko'nun liderliği altında, Ukrayna'da köklü reformlar gerçekleştirmek isteyen bir yönetim anlayışının hakim olduğunu gördüklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin stratejik ortağı konumundaki Ukrayna'ya elinden gelen desteği vermeye devam edeceğini kaydetti. Görüşmelerde 50 milyon dolarlık bir kredinin Ukrayna'ya sağlanmasına karar verildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerlerinden edilmiş kişiler için kullanılmak üzere de 10 milyon dolarlık insani yardımı Ukrayna hükümetine hibe olarak sağlama kararı aldıklarını söyledi. Erdoğan, "Komşuluğumuzun, stratejik ortaklığımızın gereği olan bu yardımlarımızın Ukraynalı dostlarımıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi. YDSK toplantısının ve görüşmelerin sonuçlarına ilişkin imzalanan ortak açıklamayı hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "İmzalanan bu belgelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Görüşmelerimizde ikili ticari ve ekonomik konular üzerinde hassasiyetle durduk. Bundan 12 yıl önce aramızdaki ticaret hacmi 1,3 milyar dolardı. 2014 sonu itibariyle bu yaklaşık 6 milyar dolar seviyesine çıktı ve Sayın Başkan ile artık bir mutabakatı daha sağlayalım dedik. Bu rakamı 2017 yılı sonu itibariyle 10 milyar, 2023 yılı sonu itibariyle 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaştıralım istiyoruz. Bu hedeflere ulaşmak içinde özellikle son aşamaya geldiğimiz Serbest Ticaret Anlaşmasını kısa zamanda sonuçlandırmayı kararlaştırdık." Türkiye olarak Ukrayna'ya sağlanacak desteğin bir yönünün de özel sektörün bu ülkedeki faaliyetleri olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Turkcell'in Ukrayna'daki iştiraki Astelit'in bu ülkede 3G lisans ihalesini kazanmasının ve bu konudaki anlaşmaların buna en güzel örnek teşkil ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna yönetiminin Türk şirketlerine gerekli desteği vereceğinden emin olduğunu vurgulayarak, "Firmalarımızın gerekli ortam sağlandığında adil rekabet şartları temin edildiğinde fevkalade başarılı çalışmalara imza atacağına ben yürekten inanıyorum. Müteahhitlik firmalarımız dünyada medarı iftiharımızdır. Ukrayna'da üstlendikleri projelerin toplam miktarı yaklaşık 4,5 milyar dolardır. İnanıyorum ki bu zor dönem atlatıldığında Ukrayna'da bu noktada tecrübeleri bulunan müteahhitlik firmalarımız çatışmalardan zarar gören yerlerin altyapısını inşası noktasında görev üstlenmeye hazırdır" diye konuştu. Türkiye'nin gerek TİKA gerekse Yunus Emre Kültür Merkezleriyle Ukrayna ile olan ilişkileri geliştirmek istediğini ifade eden Erdoğan, Poroşenko'ya şahsına ve heyetine gösterdiği ilgi ve alaka nedeniyle de teşekkür etti. SORU CEVAP "CIA Başkanı 'Esad'ın devrilmesini kabul etmiyoruz', ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 'Esad ile görüşmek zorunda kalabiliriz' dedi. Sizce bu ABD'de görüş değişimi mi?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Soruyu soran arkadaşımıza teşekkür ediyorum. CIA Başkanının ifadesi ile Kerry'nin ifadesinde bir tutarsızlık var. Sonunda gerçi aynı kapıya çıkıyor. Geçen haftalarda da bu konu gündeme geldi, daha sonra Kerry'nin ofisinden bunun yalanlandığını gördük. Bizim de bu arada yapmış olduğumuz anlaşmalara baktığımız zaman eğit-donatla birlikte rejime yönelik bazı tespitler var. Öyle zannediyorum ki liderler seviyesinde yapacağımız görüşmelerle bu ifadelerin en doğru olanını o zaman daha doğru anlamış olacağız. Çünkü Esed'in başında olduğu bir Suriye'nin artık huzura, refaha ermesi kesinlikle mümkün değildir. Amerikan yönetiminin de kurumlarının da böyle bir katilin arkasında yer alacağına ihtimal vermiyorum." "Türkiye'nin, Karadeniz bölgesinde güvenlik sağlanmasıyla ilgili ne tür bakışları vardır, atılması planlanan adımlar nelerdir? Türk akımı gerçekleştirilmesiyle ilgili ne tür riskler mevcut" soruları üzerine Erdoğan, Türkiye'nin, Karadeniz bölgesiyle ilgili deniz, kara ve hava olarak güvenlik tespitlerinin mevcut olduğunu söyledi. Erdoğan, "Kimden hangi şartlarda olursa olsun bir NATO ülkesi olarak Türkiye bütün tedbirlerini almış ve hazır vaziyette zaten beklemektedir. Türkiye aslında Karadeniz'de aynı zamanda güvenlik noktasında bir sigortadır. Şu ana kadar da sorun yaşanmamıştır. Temenni ederiz ki bundan sonra da yaşanmaz" ifadelerini kullandı. Türk akımıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu konu biliyorsunuz Rusya, güney akımı öncelikle Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya doğalgazını göndermek niyetindeydi, hedef buydu. Hatta kendi projelerini gerçekleştirmek için bizim sularımızı da kullanmak istediler. Biz müsaade ettik, fakat daha sonra Bulgaristan Avrupa'ya geçişe müsaade etmedi. Önce müsaade etmişti, sonra müsaade etmedi. Akabinde bize bu teklifle geldiler, bizler de kendilerinin bu tekliflerini yaptığımız değerlendirme sonucunda makul karşıladık. Rusya'nın bu arzına, Avrupa'nın talebi ne olacaktır onu kestirebilmek şu anda mümkün değil. Türkiye olarak bizim şu anda ağırlıklı doğalgaz ihtiyacını karşılayan ülke Rusya'dır, ikinci derecede İran'dır, üçüncü derecede Azerbaycan'dır. Bu tabii aynı zamanda bir çeşitlendirmenin de neticesidir."