Berkin Elvan....

Bu ülkede ben bildim bileli ve okuduklarımda buna dahildir, hiç bir zaman kan ve göz yaşı dinmemiştir.

Tarihin derinliklerine doğru baktığımızda da aynı manzarayla karşılaşıyoruz.

Özellikle İslam dininin bir inanç kolu olan Alevilik ve Aleviliğe inanan yurttaşlarımız ta Kerbela'dan bu yana acı çekmişler,yakılmışlar,derileri yüzülmüş, asılmışlar ve aşağılanmışlardır.

Bu durum bin beş yüz yıldır hiç değişmeden sürümüştür.

En son gezi olaylarında öldürülen yedi kişinin tamamının alevi olmasına tesadüf denilebilir mi?

En son Berkin Elvan'ın katledilmesi ve bir alevi ailenin çocuğu olması tesadüf müdür?

Berkin'in ölümü bütün acı çekenleri ve sistemin pisliklerine karşı gelenleri  Berkin'in acı etrafında birleşmelerine neden olmuştur.

Ülkeyi yöneten başbakanın veya bakanların bir kez olsun acılı ailenin acılarına bir damla su serpecek bir kaç tatlı söz söylememesi tesadüf müdür?

Alevilerin bu ülkede daha düne kadar ve bu gün de ''mum söndü'' yapıyorlar diye aşağılık iftiralara maruz kalması tesadüf müdür?

Hiç birisi tesadüf değil, hepsi planlı projeli ve Aleviliğin İslam içinde gerici yobaz bakış açısına bir isyan,farklı bakış  olarak çıkmasıyla ilgilidir.

Çünkü Aleviliğin en temel ana çıkış noktası akıl ve bilimdir.

Kadını dışlamayan her olayı kadınıyla omuz omuza karşılayan yaklaşımı,''benim kıblem insandır'' deyişi,
   
NE ARARSAN KENDİNDE ARA Hararet nardadır sacda değildir 
Keramet baştadır tacda değildir 
Her ne arar isen kendinde ara 
Kudüste Mekkede Hacda değildir 

 deyişi  İslam'ın içinde yeni bir yoldur.

Cehalete savaş açmaları ve genellikle okumayı bilimi tercih etmeleri  yobazların sürekli hedefi olmasına neden olmuştur.

 Aleviler Kerbela'dan bu güne Sivas da, K.Maraş da,Çorum da ,Gazi Mahallesinde, Okmeydanın da düzenin bekçileri ve sülükleri tarafından hedef alınmıştır.

 Bu ölümleri  tamamen tesadüf diye açıklamak, ancak salak ve beyni sadece bir tek yönde çalışan geri zekalıları kandırmaya yeter.

Berkin aslında uyumadı aslında o ölmedi onu öldürenler, Berkin'in kara gözlerinin sonsuz derinliğinde mahkum olacaklar ve ömürleri boyunca bu çocuğun acısından doğan öfke selinde
boğulacaklardır.

Gerçekten insan üzülüyor, İslam adına Alevilik düşmanlığı yapanları zavallı sürüngen bir mahluk gibi görüyor.

Bunlara mahluk diyorum, çünkü yılan, çıyan, böcek desem onlara hakaret etmiş olurum diye düşünüyorum.

Çünkü yılanın, çıyanın doğada ne kadar da güzel işlerin içinde olduğunu öğrendikten sonra bu mahlukları onlara benzetmeyi de doğru bulmuyorum.

Bu gün  Ahmet Arif yaşasaydı, o da yılan çıyan betimlemeleriyle şiirler yazmazdı.

 Berkin hepimizin ortak acısı oldu diyemiyorum,çünkü gözünü çıkar bürümüş hükümet yalakaları ve yobazların Berkin onların ortak acısı gibi durmuyor.

Çünkü Berkin Alevi, çünkü Berkin acıların çocuğu, çünkü bir lokma ekmeğin,emeğin eşdeğer sembolü.

Berkin'in güzel yürekli acılı annesi ne güzel söyledi ve her şeyi özetledi.

''Benim oğlumu Allah almadı,Tayyip Erdoğan öldürdü.'' dedi.

Aslında bu ülkenin yıllar boyunca bir çok pis savaşların ve kirli tezgahların içinde canını kaybeden binlerce genç yürekler arkasından konuşan ve ülkeyi yönettikleri sananların annelere ''takdiri ilahi üzülme'' diyerek onları Allah'la kandırmalarının karşısında gerçeği haykırmasıydı.

Benim oğlumun ölümüne neden olan iktidarın başıdır ve takdiri ilahi değildir,''benim oğlumu Allah öldürecek kadar acımasız ve gaddar olamaz'' diyerek, Alevi inancının aydınlanmacı söylemini ve ''beni Allah'la kandıramazsanız'' şiarının tokat gibi yüzlerine çarpılmasıdır.

İşte Aleviliğin aydınlanmacı gerçekçi yüzü bu olduğu için düzenin sülükleri, Alevileri sevmiyorlar, öldürmeye devam ediyorlar.

Alevi düşmanlığına devem ediyorlar.