Türkiye bir barış sürecidir tutturdu gidiyor...

Barış kelimesi kulağa hoş geldiği gibi insan ruhunu da okşuyor. Keşke dünyada kavga, gürültü, savaş gibi kötü şeyler olmasa da tüm insanlar barış içinde yaşasalar... Temennimiz bu.

Uzun zamandır medyanın ve hükümetin psikolojik bir harekatla ‘barış süreci’ diye halkı adeta uyuttuğu gündemin en önemli noktasına geldik.

Verilen mesajları iyi okursak, ne bebek katili Apo’nun ne de Kandil’in mesajlarında özünde barış olan hiç birşey yok. Safsata ile geçiştirilen içine süslenmiş cümlelerin koyulduğu bir mesaj...

Bir tarafta büyük bir devlet zaafiyeti...

Bu ülkenin İçişleri Bakanı Muammer Güler adeta kendine güldürdü... Söyledikleri gerçekten gülünçtü... Böyle bir zihniyet nasıl içişleri gibi önemli bir bakanlığı idare etmeye kalkar anlayamıyorum...

Baksanıza bakanımıza, ya “Sözde barış süreci”nden haberi yok, ya da “İmralı görüşmeleri”nden... Bakan İmralı sürecinden habersiz olmalı ki, BDP’nin Diyarbakır Nevruz Mitingi’nden bir gün önce çıkıp, “Apo posteri, PKK bayrağı açmayın. Suç işlemiş olursunuz, hakkınızda soruşturma açılır” diyor...

Peki bu bakan 17 Mart’ta Zeytinburnu’nda Selahattin Demirtaş ve diğer konuşmacıların arkasında duran dev Apo posterini görmedi mi? Ve yurdun diğer illerinde açılan Apo posterleri ve PKK paçavralarına ne diyeceksin...
Gazetecilerin kendi sözlerini hatırlattığı bakan Muammer Güler, bu sefer topu taca atıyor.

Bir gazetecinin, "Dün yaptığınız açıklamada, Diyarbakır'daki etkinlikte Öcalan posteri açılırsa suç teşkil eder demiştiniz" diye hatırlatması üzerine Bakan, "Adli merciler gereğini yapar" yanıtını veriyor.
Şimdi oturup bekleyeceğiz, kim gereğini yapacak göreceğiz.

Bu ülkenin içişleri Bakanı bu kadar tutarsız bir tavır içinde olursa, o topu taca atar, başkaları Diyarbakır’da, İstanbul’da olduğu gibi topu 90’dan çakıp fileleri havalandırır.

Bu ülkenin hangi yasası değişti de İmralı’daki bebek katilinin mesajı halka okunuyor. Terör örgütünün elebaşısı her yerde açık açık ‘Atakürt’ gibi gündeme getirilip ger gün daha ileri atımlar atılıyor.

Bu ülkede hiç bir zaman bu kadar ayırımcılık tohumu ateşlenmedi...

Geçmişte Türk-Kürt kardeş kardeş yaşadı...

Bu ülkenin Anayasa’sı hiç bir zaman Kürt vatandaşlarını Türk vatandaşlarından ayrı tutmadı... Tüm yasalarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aynı cezai hükümler içerisinde tutulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiç bir zaman Kürt yurttaşlarına bir azınlık olarak bakmamıştır.

Eğer geçmişteki liderlerin böyle ayrımcı bir düşüncesi olsaydı, bugün Kürtler Türkiye’de azınlık olarak anılan bir topluluk olurdu.

Ama bugün gelinen nokta bu ayrışmayı fitillemiştir. Bu işin sonu Kürt devletidir.

Bu işin sonunda genel af vardır...

Zaten şu anda üst üste çıkartılan yargı paketleri KCK’ya yönelik üstü kapalı bir af niteliğindedir.
Kimse bu insanları kandırmaya kalkmasın...
Amerika Irak’ı vurdu... Milyondan fazla müslüman öldü...
Bugün hala günde ortalama 20 kişi hayatını kalbediyor ... Neden, terör olaylarından...

Irak’ta Saddam gitti de ne oldu... Ne değişti?

Irak işgalinden geriye bir Kürdistan kaldı...

Suriye’de hedef aynı... Sonra sıra bizde ve İran’da....
Çünkü 21 Mart 2013 Nevruz’unun Diyarbakır mesajı bu...
Zaman herşeyi gösterecektir... Çok geçmez... Belki 5, belki 10 yıl sonra...