Balyoz ve diğer davalarda yargılanan askerlerin aileleri, bir ay önce denizcilikte nöbet değiştirme anlamına gelen ‘Vardiya Bizde’ adlı platformu oluşturdu.

Adil yargılama isteyen platformun sözcülüğünü emekli Tümamiral Deniz Kutluk’un eşi İrem Kutluk, Tümamiral Cem Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz ve emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan yapıyor. Hepsi tutuklu asker eşi. Medya aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışıyor, yargılamanın adil olmasını istiyorlar. Neredeyse hepsi üniversite mezunu. Eşlerinin birkaç yılda bir değişen görev yeri nedeniyle çalışmaktan, kariyer yapmaktan vazgeçmişler. Vardiya Bizde Platformu sözcülerinin görüşleri şöyle:

Darbe yapanlar dışarıda

- İrem Kutluk Eşlerimiz içeride olduğuna göre nöbet bizde. Bu dava çok uzun sürecek. Halkın en hassas olduğu inanç duygusundan yola çıkarak dava açtılar. Haftada bir gün evimizde çalışan yardımcı kadın, ‘Sizi tanımasam cami bombalayacağınıza inanırdım’ dedi. Geçmişte yaşananların intikamını eşlerimizden almaya kalktılar. Darbeleri yapanlar dışarıda ve hayatta. Onların yerine en modern düşünceli kişiler seçilerek bu davanın mağdurları haline getirildi. Davanın hukuki değil, siyasi olduğuna inanıyoruz.

Ekstra direnç kazandılar

- Nilgül Doğan Özel yetkili mahkemeler, tutuklulara da hükümlüler gibi yaptırım uygulama tasarrufu var. Daktilo, bilgisayar verilmiyor. Bu yüzden eşlerimiz, 5 bin sayfalık iddianameye, el yazısıyla savunma yazmak zorunda kalıyor. Her gün üstleri aranıyor. Havalandırmaya çıktıklarında diğer tutuklu arkadaşlarıyla karşılaşmamaları için saatlerini değiştirmişler. Haftada bir gün gidebildikleri kantine giderken ve dönüşte de üstleri aranıyor. İçerideki yaşam koşullarını öğrenmek istemiyoruz, içimiz kaldırmıyor. Silivri’deki eşlerimizin çoğu 60 yaş üzeri. Hiçbiri fiziki koşullarını öne çıkarmıyor. Çünkü onlar asker. Bu iftira, onlara ekstra direnç kazandırdı. Her seferinde daha güçlü, metin görüyoruz. Olan bize oluyor.

Haksızlığı anlatıyoruz

- Rengin Gürdeniz Bazı girişimlerimizi, başarılı olduğumuzu gördükçe eşlerimizin morali yükseliyor. Ne zaman eşimi görsem, arkanızdayız, gurur duyuyoruz, devam edin diyor. Biz de kendimizi mutlu hissediyoruz. Ben de her akşam bu dava adına ne yaptım, diye muhasebe yapıyorum. En büyük isteğim, eşlerimizin uğradığı haksızlığı ve sıkıntılarını kamuoyuna anlatmak. Üç yıl önce bu davalar ortada yokken, eşlerimiz adına yanlış algı yaratmak üzere bazı medya kuruluşlarında karalama kampanyası başladı. Bir baktık, Balyoz söylentisi başladı. Halkın gözünde bu insanlar, bunları yapabilecek gibi algılandı. Cami bombalayacak, darbe yapacaklar gibi. Gölcük’teki aramada 43 klasör bulundu, diyorlar. Bunun 40’ı, polisin tespit tutanağı. Bulunan 3 klasörün içinde 2 CD ve sonradan verilerin eklendiğine emin olduğumuz hard disk var.