Türkiye’de ne yazık ki, siyasi partiler, kendi iktidar hırslarını vatandaşın yükünü ağırlaştırarak kullanıyor.

Bir seçime gideceksiniz, öyle tozpembe tablolar çiziliyor ki, ülkede her şey mükemmel…

Ama seçimler geçtikten sonra biranda tersine dönüyor… İktidar kazansa da kaybetse de değişen bir şey olmuyor.

Seçimler öncesinde otomobiller üzerindeki Özel Tüketim Vergisi düşürüldü. Çünkü sektör durma noktasına gelmişti. Peki, seçimler geçti, bugün bir kıpırdama var mı yine yok…

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin en büyük otomobil satış bayilerinden birinin yöneticisi ile sohbet ederken söyledikleri sektörün durumunu çok iyi anlatıyor. Konuşmamız bir sohbet ti… Onun için isim vermiyorum.

 Daha önce ayda yaklaşık 300 araç sattıklarını ifade eden bu girişimcimiz, bu gün bu satışların 50’ye düştüğünü ifade etti. Oysa yaz öncesi bu aylar otomobil satışlarının patladığı günlerdir…

Tabi satış düşüşleri ve ÖTV indirimleri devletin kasasına giren parayı da önemli ölçüde azalttı…

Peki, en çok kullanılan ve satış yapılan ürünler nelerdir.

Hangi ürünün ÖTV’sinin yüzde 50’ye çıkartırsak, devletin kasasına daha fazla para indiririz…

Telefon…

Evet… Cep telefonlarının ÖTV’si yüzde 50 oldu…

Şimdi bir cep telefonu alacaksınız….

İyi bir cep telefonu aldınız…

Fiyatı 5.000 TL… Bu telefona yüzde 50 ÖTV’si ile birlikte 7.500 TL ödeyeceksiniz.

Cep telefonu şi anda ülkede en çok kullanılan teknolojik bir alet.

Hani derler ya 7’den 70’e…

Evet, 7’den 70’e herkeste cep telefonu var…

Bu devlet için bir nimet…

Bugün en düşük cep telefonunun fiyatı 1.000 TL’dir… Yüzde 50 ÖTV, oldu 1500 TL… Devletin aldığı sadece ÖTV ile kalmıyor ki… Bunun bir de yüzde 18 KDV’si var…

Biz vatandaş olarak bunları sorgulamıyoruz…

Alışverişe gittiğimizde toplam fiyata bakıyoruz…

Araçlarda ÖTV Yüzde 50 olduğu sırada, otomobil alçaksınız ve satıcı size fiyatının 100 bin lira olduğunu söylüyor.  Bu gerçekten aracın fiyatı mı? Tabi ki hayır. Bu aracın fiyatı 60 bin 800 lira. Ödenen 40 bin 800 liranın ise vergi olduğunu hiç düşündünüz mü? Yüzde 50 ÖTV, Yüzde 18 KDV… Tabi bunun yaklaşık 10 bin lira da satış ve vergi, kasko masrafları..

Şimdi 4.5 yıl seçimde yok. Cep telefonundan alınacak yüzde 50 ÖTV +Yüzde 18 KDV devletin bütçesini kurtarır.

4.5 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Genel seçimleri öncesinde ise bu vergiler yüzde 5’lere inebilir…

O zaman bizim vatandaşlar kendilerine bir ödül verilmiş gibi, alkışlarlar ve oylarını ona göre kullanırlar…

****     ****     *****

Türkiye’nin ekonomik durumu ortada… Bugün iktidarda bulunan Ak Parti yöneticileri seçim öncesi ve sonrası fark etmiyor…

Konuşurlarken, sanki kendileri iktidarda değil de muhalefette… Soğana, patatese muhtaç kalmış bir ülke yaratılmış… Bunun sorumlusunu arıyorlar.

Türkiye gibi verimli toprakları olan bir ülke, tarım ürünleri üretiminde nasıl böyle bir duruma düşer.

Demek ki millete teşvik adı altında para dağıtmakla bu işler yürümüyor.

Dağıttığın paranın takibini yapacaksın.

Çiftçiye dağıttığın paranın denetimini yapacaksın. Üreten çiftçiye para verip daha fazla üretmesi için teşvik edeceksin.

Birde üretilen ürünlere yeterli miktarda, taban fiyatını belirleyip çiftçiyi fırsatçıların eline bırakmayacaksın.

Köylüyü çiftçiyi tüccara borçlandırmayacak tedbirleri alacaksın.

Bunların düzenli bir şekilde yapılabilmesi için, siyasi yandaşlıkların bir tarafa bırakılıp vatandaşlara eşit davranılması ve üretimin teşvik edilmesi gerekiyor.

Bugün baktığımızda, iktidar odaklı partili kişilerin teşvik adı altında parayı götürdükleri ancak bir iş yapmadıkları, zarar gösterdikleri de aşikârdır.

Devletin birimleri tüm vatandaşlara eşit davranıp, üretime teşvik etmelidir. Biz üretim yaptıktan sonra bırakın Türkiye’yi çevre ülkelerimizi bile tarım ürünlerimizle besler ciddi bir gelir elde ederiz. Ancak, bu üretimi yaparken, zirai kadroların da planlı, programlı bir şekilde iş başında olması gerekir.

****     *****  *****

Anlayamadığım şu…

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, bu millet ilk defa bir partiyi tek başına ardı ardına 3 defa iktidara getiriyor. Hala oy oranı yüzde 50’lerde…

Halkın böyle güvenini kazanmış bir iktidarın, fabrikaları kapatıp, satma yerine, yenileyip daha fazlasını açması gerekmez mi… Biz şu anda kâğıdı neden ithal eder hale geldi. 5 tane kağıt fabrikası vardı bunlar ne oldu?

Tarımda hemen hemen tüm ürünleri ithal eder duruma geldik, neden?

Oysa her ürünü dışa satıp ekonomimize fayda sağlayacak topraklarımız var.

Demek ki buna sebep olan uygulanan yanlış politikalar…

Devleti yönetenlerin illet-zillet-beka söylemlerini bırakıp, toplumun taamını kucaklayarak üretim artırımına yönlenmesini tavsiye ederim.

*****  *****  *****

Yazı başlığımız seçim mi geçim mi?  Evet 4.5 yıl seçim yok deniliyor ama, bu hiç belli olmaz. Bunu söyleyen Cumhur ittifakının AKP kanadı… MHP Başkanı Bahçeli’nin ne zaman ne yapacağı belli olmaz.

İstanbul seçimlerinin iptali ve yenilenmesi isteniyor…

Buruda şu ayrıntıyı gözden kaçırmayalım.

YSK İstanbul seçimleri ile ilgili ilçeler dahil bir yenilemeye gitse, iktidar tarafından kıyamet kopartılır.

Onların istedikleri sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi… Çünkü ilçelerde AKP çoğunlukta.

Ama anketler bugün seçim olsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun en az 5 puan farkla kazanabileceğini gösteriyor. Onun için AKP seçimin yenilenmesi konusunda çok ısrar etmiyor.

Israrcı Devlet Bahçeli….

Bu da 2002’de üçlü koalisyonu bozup, ülkeyi seçime götürerek AKP’nin iktidara geldiği günleri hatırlatıyor.

Bazı sohbetlerde şöyle konuşuluyor…

-Bahçeli AK Partiyi erken seçimle getirdi, erken seçimle götürecek…

Tabi bu genel seçim değil… Ama düşünsenize İstanbul’da ilçeleriyle birlikte yenilenecek bir seçimde, Ak Prati yüzde 45’in altına düştü. Bu Partide dağılmalara neden olur.

Yeni Parti kuracağı ifade edilen AKP içindeki grupların harekete geçmesini sağlar…

Böyle bir durumda Bahçelinin görevi bırakması ve MHP’nin İYİ parti ile birleşip sağda güçlü bir muhalefet oluşturması bile siyasi akıllarda dolaşıyor…

Senaryo çok…

Türkiyem için hayırlısı olsun….