Çocukluğumun geçtiği Tokat-Almus-Değeryer köyü  etrafında bir çok Alevi köyü vardı halada var.

Benim babam Alevi dostlarıyla rakı sofraları kurardı ve samimi candan sohbetler yapardı.

Son zamanlarda yapılan ''Alevi çalıştayları''
 yapılırken diğer taraftanda alevilerin dışlanmışlığı devam ediyor.

Dinci sünniliğin egemen olduğu hükümet yanlısı kesimlerde,danıştayda ve yargıtayda Alevi egemenliği olduğu,yüksek yargının Alevilerin kuşatması altında olduğu konusunda şikayetler devam ediyor.

Bir tarafatn alevilerin haklarını vereceğim diyerek yola çıkarken diğer taraftan da Alevileri ötekileştiren tavırlara devam ediyorlar.

Bu alandada tam bir iki yüzlülük devam ediyor.Kahramanmaraş'ta katliamın yıldönümünü bile kutlamya izin verilmiyor.

Karşı tarah diye görülen Alevi toplumu tekbir sesleriyle bastırılmaya çalışılıyor.

Alevilerin bu gün üst düzey görevlerde olmasının sebebi Alevi inancının bilime verdiği değerle ilgilidir.

Anadoluda benim ilkokula gittiğim dönemde sünni kesim okumayı ''gavur o
lmak'' gibi algılarken, Alevi kesim okumayı ve eğitimi yüceltiyordu.

Elli yıl önce en çok okuyan yazan ve sanatın edebiyatın içinde olan kesim alevilerdi.Bu günde böyledir.

Bunun sonucu olarakta devletin ve diğer birimlerin içinde etkin noktalarda alevilerin olması bilimi ve okumayı yüceltmiş olmanın sonucudur.

Aleviliğin etkin olduğu binli yıllardan bu yana,Alevilerin her alanda aydınlanmanın yanında olduklarını tarihi dökümanlardan iyi biliyoruz.

Bu günde, eğer Aleviler olmasaydı,Türkiye şerri hukukun egemen olduğu gerici devlet yapılanmasının egemenliği altında olurdu.

Bundan dolayı 1513 yılında Martin Luther'in Gutenberg kilisesine astığı 93 adet bildirgeyle,nasılki ortodoks ve katolik mezhebinin gerici yobaz uygulamalarına karşı çıklarak, Protestan mezhebinin doğmasına neden olduysa, Alevilikte sünni mezhebinin gerici uygulamaları önünde en büyük engel olarak durmuştur..

Bu durum Hristiyanlık dininin yobaz uygulamalarının önüne çıkan ilk engel olmuştur.

Anadolu islamı dediğimiz ve Allah korkusuna değilde, Allah sevgisine dayanan Anadolu islam anlayışıda, Yunus Emre,Ahmet Yesevi,Hacı Bektaş-ı Veli,Mevlana ile ortaya çıkmıştır.

Arap vahabi islam anlayışından doğan yobaz anlayışa karşı yeni bir anlayışın doğmasına neden olmuşlardır.

Bu gün İsalamda reform olmalı diyenlerin binli yıllarda İslamda reform olduğundan ya haberleri yoktur,yada Alevilik Bektaşilik islam anlayışını küçümsediklerinden dolayı bunun reform olduğunu görmezden gelmektedirler.

Bu reformun öncü güçleri ise Alevilik Bektaşilik düşünce şekli olmuştur.

Bunu anlamak için biraz önce bahsi geçen Alevi Bektaşi önderlerinin eserlerini okumak ve incelemek yeterlidir.

Bu günde ülkemizde gericiliğin ve yobazlığın her türlü geri akımlarını sünni islam barındırırken,Anadaolu islam anlayışının temsilcileri olan Alevi Bektaşi inancı gericiliğie ve yobazlığa engel olmaya devam etmektedir.

1980 öncesi sağ sol çatışmalarında 5000 in üzerinde genç öldürülmüştür.

Bunların büyük çoğunluğu solculardır.Solcuların büyük bir çoğunluğu ise alevi gençleridir.

Çünkü onlar her zaman faşizme,gericiliğe ve dinciliğe ve şerri hukukla yönetilmeye karşı direnmişlerdir ve hatta canlarını vermişlerdir.

Bu günde, kim ne derse desin sanatçılar,saz çalanlar,müzisyenler,edebiyatçılar,seçkin ve yetişkin bilgili hukukçular,bilim adamlarının büyük çoğunluğu Alevi kökenli yurttaşlarımız içinden gelmektedir.

Aleviliğin ikliminde gericilik ve yobazlık yeşermemiştir.

Bizim ülkemizde bu gün demokrasi yaşıyorsa,Atatürk devrimleri ayakta duruyorsa,bilimsel çalışmallar ve kitaplar basılıyorsa bunda en büyük pay Alevilerindir.

Bunu bilen ve sünni yobazlıktan beslenen bugünün egemen güçleri,Alevi çalıştayları yaparak Alevileri kendilerine benzetmeye ve sünnileştirmeye çalışmaktadır.

Bilinçli ve aydın alevi toplumu bu oyunu görmüştür.Bu oyuna karşı durmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını ve sünnileşmeyi reddettklerini görüyoruz.Aleviliğin en büyük esin kaynağı olan Hacı Bektaş Veli'nin bir şiiri ile bitirelim.Saygılarımı sunuyorum.  [email protected]

Hararet nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne arar isen kendinde ara 
Kudüste Mekkede Hacda değildir

Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez uçta değildir

Gönül kabesine girmesin hülya 
Nefsine hakim ol düşme bed huya
Kirleri arıtan baksan suya 
Hep yüzü yerlerde bucda değildi.
                           
                                      Hacı Bektaş-ı Veli (1248-1337)


ara bul
incinsende incitme
kadınları okutunuz
Eline beline diline sahip ol
Arifler hem arıdır hemde arıtıcıdır
İnsanın cemali sözünün güzelliğidir
Hiçbir milleti ve insanı ayıplmayınız
Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme
İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır
Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu
Nebiler veliler insanlığa tanrının hediyesidir
Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız.