Türkiye ilk defa cumhurbaşkanını sandıkta seçecek. Seçilen aday içinde bir ilk ülke içindi bir ilk yaşanacak. Onun için Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olma özelliğini edinmek önemli.

Muhalefet 'Çatı Aday'ını belirledi. Ekmeleddin İhsahoğlu... Ak Parti'nin adayı ise çok yabancı değil. Muhtemelen Başbakan Tayyip Erdoğan gibi duruyor. Ancak gelişmeler bunu değiştirebilir. Başbakan Tayip Erdoğan'ın beklediği 'Çatı Aday' açıklanınca işi daha da kolaylaştı...

Şimdi önünde 2 seçenek var. Cumhurbaşkanlığına aday olacak mı, olmayacak mı? Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı Başbakan'ı aday olmaktan vaz geçirebilir. Çünkü, kendisi dışında bir aday belirleyecek olsa ve alternatifler içerisinde Ekmeleddin İhsanoğlu bulunsa oyunu ondan yana verirdi.

Başbakan, bu günden anket yaptırmaya başlamıştır bile. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olarak halkta yankısı ne oldu. Bu ankette kmendisini tehlikede görecek bir yaklaşım hissederse, aday olmayabilir. Çünkü girdiği tüm seçimlerden başarıyla çıkmış Erdoğan, yenilgiyi kabul edemez.

Ekmeleddin İhsanoğlu'nu yıpratacak konularda pek görülmüyor. Yapacağı tek şey muhalefetin küçük tarafları ve Kürt oyları olabilir. Ancak, Ekmeleddin İhsanoğlu, Kürt oyları ile birlikte Saadet Partisi'nin, Büyük Birlik Partisi'nin oylarını da alabilir. Bunun yanında AKP tabanından da en az 5 puan zorlayabilir.

Türkiye'nin barışa ihtiyacı var. Her kesimden insanı kucaklayacak bir Cumhurbaşkanı'na ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı'nın siyaset üstü bir kimlik olması günümüz koşullarında baktığımızda çok önemli.

Coğrafyamızda silah sesleri susmuyor, Suriye ve Irak'ta iç çatışmalarda yüz binlerce Müslümanın kanı döküldü, dökülmeye de d6evam ediyor. Çatışmalar artık bir mezhep savaşına doğru gidiyor.

Türkiye'de her seferinde karşı grupları ötelemekten büyük tepkiler alan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'nda Türkiye'deki sokak çatışmalarının daha da keskinleşeceği şimdiden işaret veriyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi tabanına kolay izah edemeyeceği bir adayla MHP'ye geldi. Ama yapması gereken oydu. Kararı doğru buluyorum. CHP'nin kendi tabanının isteyeceği bir adayla ilgili MHP ve diğer sağ kesimdeki muhaliflerin oylarını alması daha zor olacaktır.

Seçimlerde, rakibi iyi tahlil etmek lazım. Bu güne kadar AKP'nin devrilememesinin sebebi de bundan kaynaklanıyor. Her parti kendi seçmenini tutarken, rakip seçmen kitlelerinden nasıl oy alınacağının hesabını yapmalı. Yoksa seçim kazanmak mümkün olur mu?

Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın tek yolu, Ak Partiye oy kaptırmadan onun mevcudundan en az 5 puan alabilmenin hesabını yapmak.

Onun için Ekmeleddin İhsanoğlu gerçekten 'Çatı Aday'...

Onun yapabileceğini siyasi kimliği olmasına rağmen kadın aday olarak Meral Akşener'de yapabilirdi.

Ancak, İhsanoğlu'nun adaylığı Akşener'e karşı bir adım daha önde götürür yarışı diye düşünüyorum.

İslam Konferansı İşbirliği Genel Sekreterliği döneminde önemli projelere imza atan İslamoğlu'nun bölge barışı açısından da aktif rol üstlenebileceği de bir gerçek. 2004 yılında Mekke bildirisi diye yayınlanan İslam'da Mezhep kavgalarına son vermesini isteyen bildirinin altında onun imzası var.

Ortadoğu ve İslam ülkelerini iyi tanıyan bir isim...

İslamoğlu, anketlerde önde çıkarsa, Başbakan Tayyip Erdoğan aday olmayıp bizde 'Çatı Adayı' destekliyoruz noktasına gelmesi yaşayacağı bir yenilgiden daha fazla prim yaptırır...

İslamoğlu ile ilgili kısa not:

İSLAM İşbirliği Teşkilatı (İİT) eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Türkiye, 2004 Haziran’ında yakından tanımaya başladı. Başbakan Tayyip Erdoğan ile dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’nin o zamanki ismi İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) olan teşkilatın genel sekreterliğine aday göstermesi için 3 isim üzerinde duruyordu. Dışişleri Bakanlığı’nın önerisi, yakın ilişki içinde olduğu bilinen Gül’ün de onay vermesiyle, İslam tarih ve sanatıyla yakından ilgili olan ve teşkilat içinde çalışmalarıyla dünyanın da tanıdığı İhsanoğlu, Türkiye’nin ilk kez bu görevi üstlendiği İKÖ Genel Sekreterliği’ne aday gösterildi.

Adaylığı netleşince Dışişleri’nin o dönemki Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu kampanya menajerliğini üstlendi. Haziran 2004’te İKÖ tarihinde bir ilk oldu ve İstanbul’daki Dışişleri Bakanları Konferansı’nda genel sekreterin sandıkla seçilmesi kararlaştırıldı. İhsanoğlu, Malezya ve Bangladeşli rakiplerini geçerek, 1 Ocak 2005’te 32 oyla İKÖ Genel Sekreteri seçildi.

Türkiye için hayırlı olsun....