Akılı ve bilgili olan mutsuz olur.

Uzun yıllara dayalı bir arkadaşlık ve bir çok inişli çıkışlı ilişki yumağı.

Bütün bu karmaşanın içinde acı, tatlı, iyi, kötü ve bir çok badirenin içinde olmak.

Bütün bu insan ilişkileri içinde beraber yaşamak kader birliği etmek.

Böyle ilişkileri olanlara hani denir ya ''Et ve tırnak gibiler''.

Bu ilişkiler sonucunda daha güçlü, yetkili olan birinci arkadaş çıkar siyaset için bir anda et ve tırnak olan ilişkiyi bitirip can dostunu çırılçıplak orta yerde bırakırsa buna ne denir?

''Ne güzel satış oldu'' denir!

Maalesef bizim ülkemiz bu satışların en güzel olduğu, en güzel alış verişin olduğu ülkedir.

Adam çıkar yemin billah eder'' Ben milletvekili adayı değilim,ben belediye başkan adayı değilim,ben Cumhurbaşkanı adayı değilim veya ben bu ihaleye girmeyeceğim,ben meclis üyesi olmayacağım bu işi yapmayacağım.

Doğal olarak et ve tırnak ilişkisi içinde bu sözlere inanırsınız.

Bir de bakarsınız ki bu söylenen sözler unutulmuş, yapmam denen yapılmış, şerefsiz denilen adam dost olmuş,o..,kahpeler baş tacı edilmiş.

O zaman ne yaparsınız?

Hiç bir şey, koca bir hayal kırıklığı, insandan soğuma hayvanlara ve doğaya yöneliş.

Hayvan sevgisinin en üst düzeye çıktığı insanların temelinde insandan soğumanın ve insan ilişkilerinden doğan hayal kırıklıklarının da bir madde olarak yer aldığını iddia edenlerdenim.

''Hayvanı sevmeyen insanı da sevemez'' hipotezine de çok katılmam.

Biraz önce bahsettiğim insan tiplerini sevmektense, hayvanı sevmek çok daha kolay ve hayatı kolaylaştıran bir ilişki olarak duruyor.

Bizim evrenimizin altı milyar yılık uzun geçmişinde insan fosillerinin en uzağının iki yüz milyon yıl önceye dayandığı hesaba katılırsa, tarihin de yazıyla başladığına inanıyorsak ve beş bin yıllık yazı çizi insanlığını biliyorsak, üç bin beş yüz yıllık inançlar,dinler tarihi,doksan yıllık hayatlar evrenin sonsuzluğun da nedirki?

İnsan ömrünün evren içinde hiç bir açıklanır esamesi olmadığına göre, insan kısa ömründe neden adam satar, neden kazık atar, neden pislik egolarının esiri olur bunu anlatacak yeni bilim dalarına ihtiyaç yok mudur?

Geri zekalı bir takım tipler çıkmış piyasaya daha kendisini kurtaramamışken, pislik ruh dünyasına çeki düzen vermemişken,'' memleketi kurtaracağım, ili, ilçeyi kurtaracağım'' diye rakı sofraların da, din toplantılarında racon kesip esip gürlerken...

Oysa bu evren içinde ve uzun insanlık tecrübesi içinde solda sıfır bile değil,etkisiz eleman bile olamamışken, bu insanların geçmişten bihaber mesaj vermelerine tahammül etmek için akıl kıtlığına ihtiyaç var diye düşünüyorum.

Hayatın içindeki garip ilişkiler içinde bu tür eksik insanların hayata yön verme iradesinin kaptanı olma isteklerini de akılsızların bol olduğu yerde birazcık akılla ilişkisi olanın Abdurahman Çelebi olduğu yer olarak görmek mümkün.

Bu ilişkilerin çamur deryasında ülkemiz de yamuk ilişkiler,çarpık yürüyüşler,haksızlıklar,hırsızlıklar,adam satışlar, soygunlar haber olma ve insanın temel erdemlerine ters düşünceler ana fikri olmaktan çıkmış görünüyor.

Bundan dolayı erdem ve namuslu yaşam peşinde olanları bu çamur deryasında ve çarpık yamuk yumuk ilişkilerin içinde temiz kalma iddiaları yürüyerek aya gitme kadar absürt bir düşünce olarak duruyor.

Bunun için artık gazete haberlerinde namussuzların, hırsızların, kahbelerin, adam satanların et ve tırnak ilişkisinden kopup gidenlerin,makam mevki için anasına avradına sövenlerle kol kola girenlerin söz sahibi olduğu bu ülkede yaşamak için akılsız olmak veya akıl hastası olmak gerekmektedir.

Çünkü akıllı olup bu kadar pisliklerle uğraşacağına, akılsız olup herkesin seninle uğraşması fikri çok daha cazip olmaya başlamıştır.