Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kazakistan ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın açıklaması düzenledi.

ÇAĞLAYAN AÇIKLAMASI

Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki Rıza Sarraf davasına eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'ın adının dahil edilmesiyle ilgili bir soruya," Burada bizim eski Ekonomi Bakanımıza yönelik atılan bu adımı, açık söylüyorum, ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum"dedi. "Atılan bu adımlar tamamen siyasidir. ABD bir defa bu konuyu gözden geçirmesi lazım. Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Rıza Sarraf olayı da öyledir" diyen Erdoğan açıklamasını şu sözlerle sürdürdü;

Bu konu gerçekten çok çok ilginç bir konu. Şu anda bunu hukuki bir mantık içerisinde yorumlamak zaten mümkün değil. Burada bizim eski Ekonomi Bakanımıza yönelik atılan bu adımı, açık söylüyorum, ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Zira burada şahsına yönelik bir iddiayı ortaya koyabilmiş değiller. Neymiş 'İran'la ilgili yaptırımları delmiş' İran'a biz bir defa herhangi bir yaptırım uygulama kararı Türkiye olarak almadık ki. Bizim İran'la ikili ilişkilerimiz var, hassas ilişkilerimiz var. İran'dan özellikle doğalgazımızın, petrolün bir kısmını oradan alıyoruz. Biz bunu kendilerine de o zaman söyledik. Ben bunları Sayın Obama'ya da söyledim, diğer bu konularla ilgilenen kişilerine, başta Dışişleri Bakanları olmak üzere onlara da söyledik. Yani dedik 'Biz burada böyle bir yaptırım içerisine girmeyiz.' Bu ekonomik ilişkileri yürüten bakanımız kim? Ekonomi Bakanı. Ekonomi Bakanı hükümetin attığı bu adıma ne yapacaktır? Uygulayanlardan bir tanesi olacaktır. Dolayısıyla atılan bu adımlar tamamen siyasidir. Amerika bir defa bu konuyu -tabii bu gidişimizde orada da inşallah görüşme fırsatı buluruz- gözden geçirmesi lazım. Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Rıza Sarraf olayı da öyledir. Halk Bankamızın Genel Müdür Muavini Hakan Bey ile ilgili konu da öyledir. Bunların hepsi. Diğer isimler yine öyledir."
   
"ABD YÖNETİMİNİN ACZİNİ GÖSTERİR"

ABD ziyareti sırasında Washington'da yaşanan olayların da bu pis kokunun bir ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "O olayla ilgili biliyorsunuz, benim korumalarım hakkında soruşturma açtılar. Hatta hatta, olay günü orada olmayan korumalarım hakkında, eşimin iki koruması bayan, onlarla ilgili de aynı şeyi yaptılar. Bu nedir? Bu Amerika yönetiminin düşmüş olduğu aczi gösteriyor. Kendilerine de bunlar bildirildi. Büyük bir devlet olabilirsin ama adil devlet olmak başka bir şeydir. Sıkıntı burada. Onun için de adil bir devlet olmak, hukuk sisteminin adil işlemesinden geçer. Eğer hukuk sisteminiz adil işlemiyorsa bu sıkıntılar sürekli olarak o pis kokuları da getirir."dedi.
 
"ERDOĞAN'A VURMAK SİZE OY MU KAZANDIRACAK?"

Bir gazetecinin son günlerde Avrupa Birliği(AB) ülkelerinden Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin farklı açıklamalar geldiğini hatırlatması üzerine Erdoğan şunları söyledi: Bu açıklamalara yabancı değiliz. Malesef 15 yıldır bizi bu tür açıklamalarla oyaladılar. Hala aynı açıklamalar devam ediyor. Bildiğiniz gibi Türkiye'deki referandum öncesinde Avrupa ülkelerinin takındığı tavır çok açık net ortadaydı.

Şahsım başta olmak üzere, bakanlarımızın bir çoğuna kendi ülkelerine geliş müsaadesi dahi vermediler. Kendi ülkelerinde soydaşlarımızla yapacağımız toplantılara müsaade etmediler. Halbuki bu onlarla alakalı bir şey değildi. Bu onların ülkesindeki herhangi bir partiye oy vermek veya oradaki bir referanduma iştirak etmek gibi bir süreç de değildi. Bu, ülkemizdeki bir referandum sürecine orada yaşayan soydaşlarımızın demokratik haklarını o ülkede özellikle kullanma hakkıydı. Bunlar karşılıklı olarak mutabakat neticesinde gerçekleştirilmiş, atılmış adımlardı.

Buna dahi müsaade etmediler. Ama terör örgütlerinin önde gelenlerine ne yazık ki Batı, kendi ülkelerinde kampanya yapmalarına müsaade etti. Hatta teröristlerin, kendi ülkelerinde bakıyorsunuz konferansla bağlanmalarına da yine müsaade ettiler. Fakat bize karşı ne yazık ki burada olumsuz davranışları oldu. Biz bunları kendilerine sorduğumuz zaman da bize hiç bir cevap veremediler. Çünkü bunların hayatı hep böyle geçti. Şu anda da kendi içlerinde birbirlerine girdiler. Yatıyorlar, kalkıyorlar AK Parti, Türkiye, Erdoğan... Tamam da bizimle ne işiniz var. Kendi içinizde seçim yapıyorsunuz. Nasıl yapacaksanız seçiminizi yapın. Erdoğan'a vurmak, Türkiye'ye vurmak size oy mu kazandıracak? Bunu nereye kadar böyle götüreceksiniz?"     
HOLLANDA BAŞBAKANI YÜZÜME BAKAMIYOR...    

"Yarın bir gün, uluslararası toplantılarda ne olacak? Hollanda'nın başbakanı ile olduğu gibi mi olsun? Bak şimdi o yüzüme bakamıyor, benim zaten yüzüne hiç baktığım yok. Daha hükümet kuramadı. Ne hale düştü"diyerek sözü Almanya'ya getiren Erdoğan," Yarın Almanya'da da benzer şeyler olabilir. Almanya'nın elinde bulundurduğu güç Türkiye'nin özellikle sosyopolitik gücünü yok etmeye muktedir değildir. Bizim bu noktadaki gücümüz çok çok farklı. Artık Türkiye bir çok şeyi aşmış vaziyette. Bu ufku, Türkiye açtığı için de zaten bunlar rahatsız oluyor. Bundan sonraki hedef artık 2023'tür. 2023'te sosyolojik olsun, ekonomik olsun, iktisadi olsun, kültürel olsun, bütün bu alanlarda Türkiye'yi inşallah çok daha farklı bir yere, inşallah 2019 Başkanlık sistemindeki atılan yeni adımla birlikte çok daha farklı bir yere taşımış olacağız" dedi.     
 
PORTREMİZ GÜÇ KATACAKSA HAYIRLI OLSUN

Almanya'da seçim afişlerinde kendi fotoğraflarının yer almasını da değerlendiren Erdoğan, "ADD isminde orada biliyorsunuz bir parti kuruldu. Bu partiyi kuranlar da ağırlıklı zannediyorum soydaşlarımız. Fakat bu seçimde lokal bir bölgede seçime giriyorlar. Onlar da ismimizi büyük ihtimalle belki de oradaki Türkleri birleştirici olması açısından kullanıyor olmuş olabilirler. Eğer onların gücüne bizim portremiz bir güç katacaksa hayırlı olsun derim"şeklinde konuştu.

BUNLAR DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇİYORLAR.

Başkan olduğunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yardımcısı olacağı iddiasının hatırlatılması üzerine de Erdoğan, "Bunların hepsi suyu bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bunlar doğmamış çocuğa don biçiyorlar. Herkes bir defa yerini konumunu bilsin. Biz Türkiye'de siyaset yapıyoruz. Sayın Bahçeli ile şu süreçte partimiz gayet güzel bir diyalog içerisinde oldu. Bundan sonraki süreçte de bu dayanışmanın güçlenerek devamı Türkiye'nin geleceği bakımından çok çok önem arz etmektedir. Bu geleceği inşa ederken görüşmeler neticesinde her şey olabilir. Yani bunu kimsenin bir kenara atmasına hakkı yok"dedi. 

TANRIKULU HATIRLATMASI

CHP'nin Kandille irtibat kurduğunu söyleyen ve bunun gündeme gelmemesinden şikayet eden Erdoğan,"  Yani Ana muhalefet partisi Kandil'le irtibat kuruyor, bunu hiç gündeme getirmiyorlar da,  bu ülkede yerli ve milli davranan liderlerin veya partilerin görüşmeleri konuşmaları bunları niye rahatsız ediyor. HDP ve CHP baktığımız zaman bunların yerli ve milli bir yanı yok. Tam aksine bunlar bu ülkeye saldıran, bu ülkeye her yere, batıya dünyaya şikayet etmek suretiyle nereden önünüzü keseriz, bunun gayreti içerisinde olanlarla koalisyon halindeler. Bakınız Ana muhalefet partisini bir temsilcisi çıkıyor SİHA'larla ilgili eleştiri yapıyor. Neymiş sivilleri vurmuş. Nerede o siviller. SİHA'lar teröristleri vuruyor.

Güvenlik güçlerimiz çok daha güçlü hale gelmek suretiyle terörizmle bu mücadelesini sürdürecektir. Bunu CHP'nin temsilcileri vesaireleri durduramaz. Ben beklerdim ki, CHP'nin Genel Başkanı çıksın, - ey Tanrıkulu sen kimden yanasın ya.  Teröristlerden yana mısın yoksa bu ülkenin güvenlik güçlerinden yana mısın.- Bugüne kadar bu kadar güvenlik gücümüz bizim şehit oldu, bu kadar sivilimizi şehit oldu. Bunların sesi çıktı mı? Çıkmadı. Ama biz şimdi silahlı İHA'larımızı  yaptık, tabi terör örgütü kaçacak delik arıyor. Böyle bir dönemin içerisinde de bu beyler ölen teröristleri savunur hale geldiler. Biz sizi tanıyoruz zaten. Siz bunların cenazelerine katılır, onlarla birlikte hareket edersiniz...

Tek farkınız var siz CHP'siniz onlar HDP. Ama sizin yerlilik millilik gibi bir özelliğiniz yok. Hangi merciye müracaat ederlerse etsinler biz bu attığımız bu adımların sonuna kadar doğru olduğuna ve bu kararlılıkla terörle mücadeleyi de terör örgütünden bir kişi dahi kalmayıncaya kadar sürdüreceğiz. Bu alanda da savunma sanayimizi geliştiriyoruz. Bu konuyla ilgili de her türlü de biz silahlanmamızı da gerçekleştirdik."diye konuştu.

"BÖYLE YÜRÜMEYECEĞİNE KARAR VERDİK"

Varlık Fonu Başkanının görevden alınmasıyla ilgili de konuşan Erdoğan,  "Varlık fonunda hedeflenen arzulanan bir süreç ne yazık ki olmadı. Bu olmayınca Sayın Başbakan biliyorsunuz Varlık Fonu ona bağlıdır. Ve tabi Cumhurbaşkanı olarak benimle bu noktada herhangi bir bağlantısı yoktur. Ama biz bunları Sayın Başbakan'la istişarelerimizi yaparak bu konuda kararlarımızı alırız. Ve Sayın Başbakan da ben de bu gelişmeleri gördük ve böyle yürümeyeceğine bizler de karar verdik. Bu karar neticesinde de -bu adımın atılması isabetlidir- dedik ve Sayın Başbakan da bu konuda adımını attı. Hayırlı olsun diyeceğiz. Çünkü Varlık Fonu'nu bizim yeniden bir reorganize etmemiz şart. Onun da adımını inşallah Kazakistan sonrası Sayın Başbakanla değerlendirip o adımları da atacağız."diye konuştu. 

TÜRK DÜNYASININ AK SAKALI NAZARBAYEV

Resmi bir ziyaret kapsamında Kazakistan'a bir kez daha ziyaret etmenin kendisine büyük bir memnuniyet duyduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"  Türk dünyasının ak sakalı sayın Nursultan Nazarbayev ile yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi gözden geçirmek suretiyle işbirliğimizin daha da güçlendirilmesi noktasında neler yapabileceğimizi ele alacağız. Ayrıca bölgesel ve küresel meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulunacağız. Ziyaretimiz vesilesiyle çeşitli anlaşmalar imzalayacağız. Astana espo 2017 fuar alanını ve Türk standını inşallah bu ziyaretimiz sırasında görme fırsatımız olacak"dedi.

EMİNE ERDOĞAN'IN BANGLADEŞ ZİYARETİ

Ayrıca Kazakistan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek İslam İşbirliği teşkilatı1. Bilim ve teknoloji zirvesine de iştirak edeceğini söyleyen Cumhuraşbakın Erdoğan, " Bu zirveye iştirak edecek hükümet ve devlet başkanlarıyla da kapsamlı görüşmelerim olacak. Burada hem ikili münasebetlerimizi hem de Suriye, Irak, Filistin, Myanmar başta olmak üzere önemli bölgesel meseleleri istişare edeceğiz. Bildiğiniz gibi özellikle Arakan’da yaşanan insani dramın son bulması için çok taraflı bir diplomasi yürütüyoruz.

Mübarek Kurban Bayramı süresince bu konuyla ilgili olarak 20’yi aşkın liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Ayrıca eşimle Dışişleri Bakanımız, oğlum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız da Bangladeş’e sığınan Rohingyalı Müslümanları ziyaret ettiler. Sorunun tüm muhataplarıyla görüşüyor bir taraftan da insani yardımlarımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Hamdolsun ülkemizin gayretleri sonucunda yavaş da olsa bazı konularda netice almaya başladık. TİKA bin tonluk insani yardım malzemesinin dağıtımını gerçekleştirdi. İkinci etapta 10 bin tonluk yine bir gıda ilaç giysi vs bunları şu anda planlıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımız da sadra şifa olmak için tüm imkanlarını seferber ediyor.

İnşallah Bu zirve yaşanan zulme karşı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın sesinin daha gür çıkması açısından bir fırsat olacaktır. Şu anda  çadır kampların ne yazık ki yaşanır bir durumu yok. Eğer Bangladeş yönetimi orada bize bir bölgeyi tahsis edebilirse, orada çadır kamplar için bizim buradaki deneyimimizi oraya aynen taşımak, orada da daha güvenilir daha yaşanabilir çadır kamplar kurmayı da planlıyoruz.

Zirve kapsamında Arakanlı Müslümanların durumu hakkında bir gayrı resmi devlet veya hükümet başkanları toplantısı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu toplantının yapılmasını biz önerdik. Sağolsun İslam İşbirliği Sekretaryası ve Kazakistan başta olmak üzere, bir çok ülke de bizim bu teklifimize destek oldular. İnşallah yapılacak bu toplantıyla akan mazlum kanının durması için önemli bir adım atacağız. Tüm üye ülkelerin toplantının en iyi şekilde icrası noktasında elini taşın altına koyacağına da inanıyorum"diye konuştu.

"İLİŞKİLERİMİZİ DAHA DA DERİNLEŞTİRECEĞİZ"

Türkiye ve Kazakistan dost ve kardeş iki ülke olmanın yanında stratejik ortak olduklarını hatırlatan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nazarbayev’in 2009 Ekim ayında ülkemizi ziyareti sırasında stratejik ortaklık anlaşması imzalamıştık. 2012 yılında ise yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyine ihdas etmiş ve ilk toplantısını ülkemizde ikinci toplantısı nisan 2015’te Astana’da düzenlemiştik. Müteakip toplantıyı 2018 yılında yine ülkemizde düzenleyeceğiz. Yapacağımız bu ziyaret konsey toplantısının hazırlıkları bağlamında da önem arz ediyor. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ülkemizi ziyaret eden ilk devlet başkanı değerli kardeşim Sayın Nazarbayev olmuştur. Kazak halkının bu kadirşinaslığını asla unutmayacağız. Kazakistan FETÖ ile mücadelede de ülkemizle dayanışma içerisinde hareket ediyor. Kazak kardeşlerimiz yalanı, takiyyeyi, iftirayı, örgüt çıkarları için kan dökmeyi mubah gören bu insan müsveddelerinin kendileri için de ciddi bir tehdit olduğunu biliyor. Önümüzdeki süreçte başta FETÖ olmak üzere terörle mücadele alanındaki işbirliğimizi daha da derinleştireceğiz.

TOPBAŞ VE KALIN AYAKTA KALDI

Kalabalık bir heyetle Kazakistan'a hareket eden Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı Devlet Konukevindeki basın toplantısına gazeteciler de yoğun ilgi gösterdi. Salonda yer kalmayınca İstanbul Büyüşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ibrahim Kalın toplantıyı ayakta takip etmek zorunda kaldı.