CHP nin seçim kampanyasında ortaya koyduğu ''aile sigortası''fikrinin preojeye dönüştüğünü görüyoruz.

Bu fikri halkın ciddiye aldığını ve ilgi gösteriyor olmasından anlıyoruz..

Bu proje nereden çıktı,neden şimdi? sorusuna cevap aramak gerekiyor.

Yıllarca bu ülkede ''lütuf kültürü'' (Sadaka Kültürü) hakim kılındı.

AKP iktidara geldiğinden bu yana insanların cüzdanlarına değilde vicdanlarına hitabetti.

Bunun anlamı şu.Kapınıza bir dilenci gelir siz ona bir lira yardım yaparsınız.O bir lira yardım dilenci için aslında iyilik değil kötülüktür.

AKP iktidarı ise yardımları bu mantığa göre yaptı.

Belirli gıda yardımları insanlara lütuf gibi sunuldu.

Örneğin kömür, makarna bu yardımların sembolü oldu.

Bizim halkımızda ''bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır'' özdeyişine uygun hareket ederek bu küçük yardımlar sonucunda vicdanen AKP ye teslim oldu.

Bu gün ülkemizde vicdanını bir torba kömüre ve makarnaya teslim etmiştir.Halk AKP ye oy vermediği takdirde,bu yardımların kesileceği fikri egemen hale gelmiştir.

Bunu bilen CHP yönetimi insanların vicdanları üzerine yığılan kömür torbalarını ortadan kaldırmak için harekete geçmiştir.

Halkın yoksul kesiminin herhangi bir siyasi partiye bağımlılığını ortadan kaldırmak için ''aile sigortası''projesini seçim kampanyasının başına oturtmuştur.

Bu proje her aileye 600 lira yardım diye anıldı.

Aslında her aileye yardım diye bir şey yok.Ailenin geliri 600 liranın altında ise,bu miktar 600 liraya tamamlanacak.

Bunu yaparken de her şey bilgisayar ortamında olacak.

Hiç bir aile ben yardım istiyorum diye herhangi bir kamu kurumuna veya kişiye müracaat etmeyecek.

Bunun nedeni ise ailenin onurunu korumak ve yapılan yardımların''sağ elin verdiğini sol el görmeyecek''yalklaşımına uygun olmasını sağlamak.

Ayrıca bu yardımlar yapılırken kesinlikle inanların siyasi eğilimi bilinmeyecek.

Para doğrudan ailedeki kadının hesabına yatacak.

Aile ne alacağına kendisi karar verecek ve hiç bir partinin ve veya kişinin psikolojik baskısı altına girmeyecek.

Bu kapsam içine giren aileler doğrudan sağlık güvencesi altına da alınmış olacak.

''Yeşil kart'' iptal edilmediği gibi yeni bir sağlık alanı da ''aile sigortası''kapsamı içinde halka ulaşacak.

Bunun nedeni ise özellikle tarımda çalışan nüfusun yarısına yakın kısmı sigorta kapsamı dışındadır.

''Aile sigortası''şartlarında yardım alan tarım emekçileri de sağlık kapsamı içine doğrudan katılmış olacaktır.

Ülkemizde yedi milyon çocuk,15 milyon kişi ve iki milyon aile yoksul durumdadır.

İşte ''aile sigortası'' bu insanları kapsayacaktır.

Bu projenin adı AS-KUR(Aile sigortası kurumu) olacaktır.

AS-KUR devreye girince şu anda devletin faaliyet gösteren on dört kurmu da ortadan kalkacak, bütün birimler tek çatı altında AS-KUR da toplanacaktır.

Bu kapsamda çocuk yardımı,yetişkin anne baba yardımı ve engelli yardımı da yapılacaktır.

Bu yardımların toplamı yedi buçuk milyon lira olacaktır.

Yardım miktarının gayri safi milli hasılaya oranı ise %0.68'dir.Yani yüzde bir bile değildir.

Kaynak nerede diyenlere en iyi cevap bu olmalıdır.

Bu sistem içinde olanlara iş bulma kurumunun içinde işe yerleştirmede öncelik tanınacaktır.

Geliri altı yüz liranın üstünde bir iş bulunduğu anda, bu kişi aile sigortası kapsamından otomatik olarak düşecektir.

İş verilirken de öncelik bu ailelere tanınacak olup,bu sistemde kesinlikle yandaşlık ve kayırmacılık partizanlık olmayacaktır.

Bu projenin esin kaynağı ILO sözleşmeleri ve Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 60. maddesi olmuştur.

Bu seçimlerde CHP ilk defa projelerle ve halkın sorunlarına yönelik çözümler sunmayı başarabilmiştir.

Geçmişteki seçimler ise laiklik,türban,Atatürk,cumhuriyet elden gidiyor,askeri darbeler ekseninde seyrederken, bu seçimlerde güncel sorunlara çözüm önerileri öne çıkmıştır.

Bu seçimde el değmemiş konular ve tabu kabul edilen sorunlar CHP'nin gündeminde yerini almıştır.Saygılarımı sunuyorum. [email protected]