Başörtüsü, türban,tesettür,tesettür giyim,yemeni, çarşaf daha bir sürü kapanma şekli olduğunu

görüyoruz.

Kapanmanın ve başını örtmenin sadece İslam dinine özgü bir kural olmadığını da biliyoruz.

Bu gün bile hem Hristiyanlığın bütün mezheplerinde,hem de Musevilikte kapanma vardır.

Yani Rahibeler kara çarşafa benzer bir giysiyle yaşarlar ve saçlarının bir teli bile görünmez.

Ayrıca siyah rengin bütün inançlarda ve dinlerde olması tesadüf de değildir.

Çünkü dinlerin ortaya çıktığı her ortamda bir reform bir devrim olmuştur.

He din yeni bir fikirle ortaya çıkmış ve mevcut sıtatiko müthiş direnmiştir.

Hz İsa'nın ortaya çıkması ve Roma imparatorluğunun müthiş gücünü heybetini rahatsız etmiş ve en sonunda en ağır şekilde cezalandırılmıştır.

(Göreme Ürgüp ve o yörede yapılan gizli tapınakların ve yer altı şehirlerinin baskı ve korkunun insana neler yaptırabileceğinin en güzel örnekleridir.)

Yani insan inancı için nelere katlanabiliyor bunu anlamak için oraları görmekte fayda var.

İsa'nın Çarmıha gerilişi ağır bir işkence şeklidir.

Gene Müslümanlığın ortaya çıkışı ve o günün gerici yobaz Arap yaşam biçimine bir isyandır.

Hem Hz Muhammed ve etrafındakiler, hem de Hz İsa ve etrafındakiler büyük acılar çekmiştir.

Bundan dolayı bütün dinlerin ortak rengi karadır, siyahtır.

Yani Müslüman kadının ve Hristiyan rahibenin siyah giymesi, kara çarşaf giymesi çekilen acıların bir sembolüdür.

Nasılki, Hz Ali'nin oğulları Hasan Ve Hüseyin Kerbela da aç susuz ölüme mahkum edilmişse ve Aleviler on iki muharrem orucu boyunca beyaz giysiden uzak duruyorsa ve su içmiyorsa ve iç çamaşırlarını bile siyah giyiyorsa bu bir yasın temsil şekli olduğu içindir.

Bu gün, yirmi birinci yüz yılda bu yasların ve acılar iki bin yıl sonra hala devam ediyorsa, insanı değiştirmek zorlamak şöyle yap böyle yap demek çok kolay bir iş olmasa gerek.

Bundan dolayıdırki, insanın bu özelliği zamanla iyi anlaşıldığı için denilmişki, ''Kardeşim insan zordur onunla uğraşmayın, onun yaşamına, yemesine, içmesine giyimine, kuşamına fikirlerine,inancına karışmayın''

Bunun adına demokrasi denmiş.

Yani her fikrin, her inancın, her giyimin, kuşamın kendisini özgürce ifade ettiği ''Ben böyleyim'' dediği bir yönetim biçimidir demokrasi.

AKP iktidarı demokrasiyi savunduğu için kadınların giyimine, kuşamına karışmayın, isteyen istediği gibi giyinsin diyorsa, zaten sorun yok demektir.

Sorun, AKP iktidarının kendisini büyük bir kesime demokrasiye inandığını tam anlatamamış olmasından kaynaklanıyor.

Büyük bir kesim ''Hayır onlar zamanı gelince demokrasi tıranvayından inecek, Şeriat tıranvayına binecek'' ısrarına devam ediyor.

Zaman zaman insanlık faşizm,komünizm,şeriat gibi yönetim biçimlerine meyil vermiş sempati duymuş ve bazen de kurmuş olmasına rağmen, en iyi yönetim biçimi olarak demokraside karar kılmıştır.

İşte bu gün bizim geldiğimiz yerde burasıdır.

Başörtüsü ve türbanla veya başka bir giyim şekliyle kadın meclise girmiş.

Bırakın girsin.

Bu inatlaşma yüzünden yani bir tek başörtüsü veya türban yüzünden AKP iktidara gelmedi mi?

Bir tek laf etmeden bir tek bilimsel ve ekonomik öngörüsü olmadan iktidara gelmedi mi?

CHP' nin son yıllarda yaptığı en akıllıca iş bu olmuştur.

Hiç kimsenin korkmasına gerek yok.

Başı örtülü diye demokrasi yıkılmaz,cumhuriyet bitmez .

Çünkü başını örten de, başı açıkta aynı dalın üzerine oturuyor.

Bundan dolayı CHP' yi ve buna destek veren herkesi kutluyorum.

Türbanın daha fazla siyaseten kullanılmasına izin vermemiştir.

Bundan öte kardeşim kime ne, kim ne karışıyor, bir kadın isterse başını kapatır isterse açar.

Bunun için insanla ve özgürlükleriyle uğraşmayın.

Doğanın en tehlikeli canlısının insan olduğunu özellikle unutmayın.

Aklı başında hiç kimse ister başörtülü ,ister başı açık nasıl giyinirse giyinsin demokrasiden ve onun özgür alanlarından vazgeçemez.

Doğal olarak aklı başındaysa.

Aklı başında değilse bir fikri,bir duruşu kendini ifade edecek iradesi yoksa ve bütün kimliğiyle erkeklere veya birilerine bağlıysa, yani aç deyince açan, kapa deyince kapayan o zaman ona kadın demek insan demekte doğru değildir.

Böyle olanlar, ''Aç kapa Artema'' gibi olurki, ben hiç bir kadının bu şekilde olduğuna inanmam,inanmak istemem.

Demokrasi güzeldir, çaresizlik sıkıtı varsa çözüm daha çok demokrasidir, daha çok demokrasinin olduğu yerde özgürlükçü soldur.