Bir partinin iktidar olması için gerekli olan şartların en başında örgütlenmiş olması gerekir.
Bunun içinde partinin halka ulaşmasını sağlayan örgütler kurulur ve çalışmalar başlar.
Örgüt denilince ne anlaşılır?
İlçede aktif çalışan yönetim kurulu olmalıdır.
Ayrıca mahalle birimleri, sokak sorumluları,kadın kolları, gençlik kolları, işleyen ve sürekli toplanabilen sandık başı görevlileri olmalıdır.
Bu yapılmadığı taktirde partilerin iktidar olması oluşacak olağanüstü durumlara kalır.
Buna örnek verecek olursak 1999 seçimlerine DSP, Bursa'da örgütleri olmadan ve görevden alınmış olarak seçime girdiği halde bu ilde hem milletvekilliğinde,hem İl genel meclisinde hemde belediyede birinci parti olmuştur.
Bunun nedenide seçime çok az bir süre kala Abdullah Öcalan Kenya'da yakalanmış ve Türkiye'ye teslim edilmiştir.
Bu sonuç DSP nin birinci parti olmasına çok büyük oranda katkı sunmuştur.
Son bir kaç gündür CHP GOP  ilçe başkanı Yılmaz Yıldırım'ın istifası ilçe gündeminde yerini almış görünüyor.
Sayın Yıldırım'ın istifasına kadar devam eden süreçte örgütlerin yapılması ve işlemesi konusunda sorunlar yaşadığını biliyorum.
Bütün iyi niyetine rağmen ve on altı saat ilçeye zaman ayırmasına rağmen örgütlenme tam olarak yapılamamıştır. Üstelik kaliteli ve vasıflı insanlardan oluşan bir ilçe yönetim kadrosu olmasına rağmen.
Sayın Yıldırım'ın istifa nedeni olarak yirmi yedi ilçenin görevden alınacağı dedikodusu etkili olmuştur (Gazeteye verdiği demeçten anlıyoruz).
Görevden alınma haberlerinin dedikodu olmadığı Maltepe,Ümraniye ve Sarıyer ilçelerinin görevden alınmaları anlaşıldığında sayın Yıldırım istifa kararı almıştır.
Eğer örgütlerin görev yapmaları bir kişinin iki dudağı arasına bırakılırsa bu tür sonuçların ortaya çıkması doğaldır.(CHP de iki dudak kimdir?)
Bu şartlar içinde sayın Yıldırım'ın istifası doğru olmuştur.
En azından görevden alınmayı beklemeden istifa etmesi doğru olmuştur.
Görevden alınan kişiye eşi dostu çocukları ''sen ne suç işledin de görevden alındın? sorusunu soracaktır.
Sayın Yıldırım bu sorunun kendisine sorulmasının da böylece önünü kesmiştir.
Bu durumların ortaya çıkmaması için bütün partiler seçimlerini üye katılımıyla yapmalıdır.
Yüz kızartıcı suçlar ve kaba hukuki yanlışlar olmadığı sürece seçimle gelenler seçimle gitmelidir.
CHP genel başkanı sayın Kılıçdaroğlu seçimden sonra tüzük kurultayı yaparak partide lider sultasına ve kişilerin egemenliğine son vereceğini söylemiştir.
Bunu yaptığı takdirde diğer siyasi partiler tek merkezli ve baskıcı örgüt anlayışını uzun süre sürdüremeyecektir.
Türkiye'de Cumhuriyeti kuran,demokrasiye geçişte irade koyan,Atatürk devrimlerinin bu güne kadar yaşaması için gayret gösteren,sendikal hareketlerin ve özgürlüklerin gelişmesine katkı sunan CHP nin bunu başaracağına da inanıyorum.
Bu olduğunda örgütlerde ve belediye meclislerinde halkın sevdiği dürüst, namuslu ve halka yakın insanlar milletvekili,belediye başkanı,meclis üyesi olacaktır.
Bu olduğunda cahil cühela adamlar partilerde ''iki dudak'' olamayacaktır.
İlçesinden kovulan ve dışlanan mafya bulaşığı insanlar listelerde yer bulmayınca, milletvekili veya örgütteki etkili ve yetkili kişilerin iradesiyle listelere giremeyecektir.
Yıllardır dedikodu da olsa ortaya saçılan akçeli işlerle meclis üyesi oldu,milletvekili torpiliyle başka ilçelerde yer buldu dedikodularının da önüne geçilecektir.
Partiler sağlıklı üyelerin iradesiyle üç kağıtçıların ve ihale kovalayıcı lümpen tiplerin aday olmasına ve seçilmesine izin vermeyecektir.
Demokrasinin işlemesi ve sağlıklı hale gelmesi için mutlaka bu yapılmalıdır.Şu anda CHP bu yola girmiştir, yaşanan durum budur.

Sağlıklı yerel yönetimler ve sağlıklı meclislerin oluşması için mutlaka halk iradesi her alanda ve her aşamada ortaya çıkmalıdır.

Saygılarımı sunuyorum [email protected]