Karıncaların çalışkanlığı ve disiplini yaşamın varoluşundan beri örnek alınır.

Karıncalar çalışkanlığın sembolüdür.

Doğanın herhangi bir yerinde,bu telaş ve disiplini seyredince insanların karıncalar kadar akıllı olmadığını görüyoruz.

Açık alanda herkesin ortaklaşa paylaştığı ve eşit ve adaletli mücadelenin sadece hayatı sürdürmek için olduğunu görüyoruz.

Bunu yaparken aralarında ne kavga ne de haksızlık ve adaletsizlik olmadığını görüyoruz.

Kazandıkları yiyecekleri evlerine götürürken birbirlerine saygı ve disipline alabildiğine uyduklarını görüyoruz.

Kazanılan her şeyi evlerinde eşit ve ihtiyaçları kadar harcadıklarını da biliyoruz.

Ne korktukları bir ağası ne de kanını iliğini sömüren bir patronunun olmadığını biliyoruz.

Ne aralarında savaş ne de iltimasın olmadığını biliyoruz.

Aralarında ihale takipçilerinin ve üç kağıtçıların,ırkçıların, bölücülerin olmadığını da biliyoruz.

Yaşam ortamlarında bir arada binlerce yıldır kardeşçe, kavgasız gürültüsüz yaşamayı becerebilmeleri bile insanlığa örnek gösterilebilecek bir davranış olsa gerek.

Kendi yaşamları içinde ne ağalık,ne sömürü ne de haksızlık olmadığını biliyoruz.

Bu düzen içinde sadece adalet,eşitlik ve hakça bölüşümün olduğunu da biliyoruz.

Bu dünyada binlerce yıldır birbirlerini boğazlayan bir ihale alacağım diye bin bir kılığa giren,din ayrımları yüzünden gözünü kırpmadan insan boğazlayan insanların karıncalar kadar akıllı olmadıklarına şahit oluyoruz.

Karıncaların yaşamında yalan dolan ve işkencecilerin olmadığını da biliyoruz.

Onların içinde katillerin olmadığını biliyoruz.

Çalışanların gözüne biber gazı sıkan kendi ırktaşlarının olmadığını da biliyoruz.

On binlerce yıldır insanlık ilerledi medeniyet gelişti derken,insanlığın karıncalar kadar yol almadığını da görüyoruz.

Bu gün insanlığın elinden,elektrik, tekerlek ve haberleşmeyi aldığın anda binlerce yıl önceki ilkel noktaya geri döneceğini de biliyoruz.

Karıncalar ise on binlerce yıldır mükemmel gelişmişliğini ve barış ortamını hiç bozmadan sürdürebilmiş olmanın sabır istikrar abidesi olarak önümüzde duruyor.

Onların elinden neyi alırsan al binlerce yıl önceki gelişmişlik refleksinin, binlerce yıl sonrada sürdürebileceklerini görürüz.

Bundan dolayı insanlık medeniyeti yakaladı, çağdaş oldu sözleri tam bir aldatmaca dır.

Böyle olmasa bin yıl önce ortaya atılan bir fikirle inanç biçimleriyle kendi gibi olan ve adı insan olanı düşman görme ve boğazlama kültürünü sürdürebilir miydi?

İnsanlığın bu gün bile kendine benzeyen ve insan diye adlandırılan canlıyı hiç acımadan boğazlaması ve acımdan öldürmesine ilerleme, çağdaşlama ve gelişim diyebilir miyiz?

Gelişmişliğin ölçüsü karıncalar kadar vicdanlı olmaktan geçmiyor mu?

Yani gelişmişlik yüksek binalar lüks arabalara binmek veya para sahibi olmak olmadığını karıncalara bakarak anlamaktan uzak olmamız bile gelişmediğimizin bir göstergesi değil midir?

Biz insanlar on binlerce yıldır ilkel ruh halimizi ve acımasızlığı yenemediğimiz için birbirimizi boğazlamaya devam ediyoruz.

Geldiğimiz noktada o kadar çok aptalca işlerin içine giriyoruz ki, karıncalar kadar akıllı olmadığımız ve gelişmediğimiz de ortaya çıkıyor.

Yani hayvan diye küçümsediğimiz hayvanlar bile bizlerden daha iyi hayvan olmayı becerdikleri için bu mükemmel uyumu yakalamışlardır.

Saygılarımla,
[email protected]